9.10.2016

Kitap Okuyanlar vs Okumayanlar

Dengesiz bir karşılaştırma, kazanan taraf oldukça belli. Çünkü bir beden için egzersiz ne ise beyin için de okumak odur. Ama her kesin spor yapmadığı gibi herkes de kitap okumuyor. Türkiye'ye baktığımızda özellikle okuma yazma oranımız yüksek bir nesil olmamıza rağmen (%96) kitap okuma oranı on binde bir (%0,01). Okuyoruz fakat kitap değil. Türkiye de aylık facebook kullanıcı sayısı 39 milyondan fazla. Şimdi asıl istatistik geliyor: Bu kullanıcıların %65'i facebook'a düzenli olarak her gün giriyor. Sosyal medyada, internette oldukça fazla okuma yapan neslimiz iki kapak arasına basılı kitaplardaki özenle seçilmiş kelimelerle aktarılmaya çalışılan ve genellikle iyi tasniflenmiş bir bilgi yumağından mahrum kalıyor. İnternette doğru haberlere ve bilgilere ulaşmak gün geçtikçe zorlaşıyor. Artık ekmek ve su gibi temel ihtiyaçlar listesine girmesi gereken internetin en büyük sıkıntısı kaliteli, özgün ve iyi işlenmiş bilgi eksikliği. Yüzde olarak baktığınız zaman internetteki verinin oldukça büyük bir kısmı kurgulanmamıştır. Oysa bir kitaptaki bilginin kurgu oranı çok yüksektir. İnternetteki bilgilerin çoğu çerez ya da hap bilgidir. İyi ki google ve onun değerli hizmetleri var.

Her insanın sevebileceği bir kitap türü vardır ve insan iyi bir kitap okuduktan sonra huzur ve mutluluk karşımı bir duygu elde eder. Kitap okumaktan haz almayı öğrenen insanlar bunu bir takıntı haline getirir ve her dönem okumaya devam ettiği bir kitabı olur. Okuma alışkanlığını geç elde eden insanlar neden şimdiye kadar bu etkinlikten uzak durduğuna anlam veremeyebilir.


Kitap okumayan insanlar hakkındaki genellemeler olumsuz olacağından en iyisi okuyanların neler kazandıklarını yazayım.


Kitabın insana kazandırdıkları

1- Okuma eylemi beyni yüksek performansta çalışmaya zorlar. Harfler ve kelimeler beyindeki kelime dağarcığınız ile eşleştirilerek anlamlandırılır. Cümlelerin anlattıklarını anlamak için beyin içerisindeki pek çok kısım arasında iletişim olur. Bu çok hızlı iletişim sayesinde beyin aktivitesi artar ve hücreler arası yeni bağlar kurulur. Okuyan insanlar hiç okumayanlara oranla %60 daha iyi anlama kabiliyetine sahiptir. Kitap okumak zihni geliştirir.

2- Çocukluktan beri insanlar öğrendiklerini ailesinden, çevresinden, televizyon ve yeni yeni internetten öğreniyor. Karakterleri ve dünya görüşleri buna göre gelişiyor. Çocukluğundan beri kitap okuyan insanlar hem farklı yazarların içten görüşlerini öğreniyor, hem de binlerce insanın okuduğu kitapları okuyarak hiç görüşmediği insanlarla benzer fikirlere tanıklık ediyor. Başka düşüncelerle temas halindeyken yalnız olabilmemiz bir nevi mucizedir diyor Cemil Meriç İşte böylece kitap okumak dünya görüşünü geliştirir.

3- Yaşlılık ile gelen bazı hastalıklar, beyinlerini aktif kullanan insanlarda gözükmemektedir. Bilim adamları ve sanatçılar gibi emekliliği olmayan bazı gruplar, ölene kadar çalışmaktadır. Beynin kullanılan kısımlarının geliştiği ve hacim artışı gösterdiği bilinmektedir. Beyin için "use or lose it" diyebiliriz. Kitap okumak bunamayı yavaşlatır!

4- Okuma eylemi yapabilmek için tüm vücut belirli bir düzene uyar. Beyin kendi başına vücudu kolaylıkla etkileyebilir. Kitap okurken kan akışını düzenler ve vücut doğal ritmine döner. Yapılan araştırmalara göre  kitap okumak stresi 6 dakikada azaltıyor. Kitap okumak rahatlatır.

5- Kitap okumak bazen zor olabiliyor. Sık sık başa gelen dikkati toparlayamama ve cümleleri anlayamama insanın canını sıkıyor. Fakat kitap okumak  dikkatimizi yoğunlaştırmaya en çok çalıştığımız günlük aktivitelerden biri. Haliyle git gide dikkati toplamak daha kolay bir hale geliyor. Yani kitap okumak odaklanma gücünüzü arttırır.



Kaynak:
diğer kaynaklar yazı içerisindeki linklerdedir.

1 yorum:

  1. Eline, emeğine sağlık. Konu olarak da sunum olarak da çok güzel hazırlanmış bir içerik . Düşüncelerin ve paylaşımların için sonsuz teşekkürler. Başarılarının devamını diliyorum!

    YanıtlaSil