Düzülke matematiksel bir bilim kurgudur. Yazar önce Düzülke sakinlerinin günlük yaşamını anlatır ki onların gözünden dünyayı görebilelim. Yukarı ve aşağının ne olduğu hakkında hiçbir fikri olmayan varlıklara yeterince alıştığımızda üçüncü boyuttan bir küre düzülkeyi ziyaret eder ve düzülkeden birisine üçüncü boyutu keşfe çıkartır. İki boyutlu kahramanımız okuyucuyu kitaba kitleyen birtakım maceralar yaşar. Kahramanımızın üçüncü boyutu idrak etme yolculuğunu okurken Edwin bizi de düşüncelere sürükler. Bu düşünceler hala günümüzde ulaşılmaya çalışılan üst boyutun bilgisi hakkında bir beyin fırtınasıdır. Biz Düzülke sakinlerinin duvarlarının arkasını, kasalarının içini hatta vücut sistemlerini bile görebiliyoruz. Acaba bir üst boyuttan bir insana baktığımızda onun içini de görebilir miyiz? Evin ortasında kaybolup bir anda sokakta belirebilir miyiz? Belki de bir anda dünyanın öbür ucunda buluruz kendimizi. Bune benzer sorularla Düzülke, hayal gücümüzü aktif ederken bunu edebi bir şekilde yapıyor. Bir Düzülke sakininin gözünden üçüncü boyuta bakarken bizde dördüncü boyuta bakmayı öğreniyoruz.
Bir üst boyuta göre biz de bir düzülkeyiz. Edwin’nin sunduğu kurgu bunu çok iyi betimliyor. Bu yüzden hala popülerliğini koruyor. Düzülke; film yapıldı, açıklamalı olarak tekrar yazıldı ve dahadüzülke ismiyle yeniden kaleme alındı. Günümüzde sicim kuramcıları, denklemlerindeki 10 boyutu hayal etmek için boyutlar arasındaki ilişkiyi referans alıyor. İkinci boyuttan üçüncü boyuta geçerken kullanılan en temel düşüncelerse Düzülke kurgusu kaynaklı.
KAYNAKÇA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder