PDF olarak indirmek için butona tıklayın
Ege Üniversitesi Elektrik
Elektronik MühendisliğiTürk İnklap tarihi 1 dersi
Final notları
Enver Paşa Almanya ile gizli antlaşma imzaladı. İki alman
gemisi Osmanlıya sığındı. Osmanlı gemileri satın aldı ve gemiler Rusya’yı
bombaladı. Osmanlı Almanya’nın yanında savaşa girdi.
Kafkas cephesinde Enver paşa Sarıkamış harekâtı le Rusya’ya
saldırdı fakat harekât başarısızlıkla sonuçlanınca Ermeniler ve Ruslar pek çok
yeri işgal etti.
Kanal cephesinde Cemal Paşa çölü aşarak İngilizlerin
karşısına çıktı. Amacı İngilizleri Süveyş ve Mısırdan atmaktı. Ordu yenilse de
İngilizlerin oyalanması Almanlara Yaradı.
Filistin Cephesinde, Kanal Cephesindeki kayıp yüzünden Filistin
ve Suriye’ye kayan İngiliz işgali vardı. Araplara ve Siyonistlere yeni devlet
vadeden İngilizler Osmanlıyı püskürttü. Ancak Atatürk’ün ordusu mevzileri
korumayı başardı.
Irak cephesinde Osmanlı ordusunun gösterdiği başarılara
rağmen İngilizler Mekke, Medine, Bağdat gibi yerleri işgal etti Enver paşa Almanların
desteğiyle yıldırım ordularını kurdu. İngilizler Mondros ateşkesinden sonra Musul’u
da işgal etti.
Çanakkale, İstanbul’u fethetmek ve Ruslara yardım götürmek
isteyen itilaf devletleri tarafından kuşatıldı. Önce denizden donanma ile gelen
itilaf devletleri Türkün döşediği mayınlar ve isabetli top atışları yüzünden
geçemedi. Ardından kara savaşları başlardı ve Türkler; Başta Atatürk ve 57.
Alay ile pek çok kahramanlıklar gösterdi. Askerlerin çoğu yükseköğrenim görmüş
genç ve gönüllüden oluşuyordu. Çanakkale kurmay kadrosu, kazandığı başarılar ile
güçlenerek istiklal savaşının önder kadrosunu oluşturdu. Çanakkale Zaferi
itilaf devletlerini şaşırttı. Savaşın iki yıl daha uzamasına ve Rus çarlığının
yıkılmasına sebep oldu. Zafer Türklere moral verdi. Mondros ateşkesi sebebiyle
Türkler Arap diyarlarında çekildi.
Osmanlı dış cephe olarak Galiçya’da savaştı.
Ermeni Meselesi
Osmanlı devletinde gayrimüslim olmalarına rağmen ayrıcalıklı
bir konuma sahip Ermeniler, Fransız ihtilali ile yayılan milliyetçilikten
etkilenerek müstakil bir devlet kurmayı amaçladılar. Bu istekleri Akdeniz’e
sahip olmak isteyen İngilizler ile aşağılara inmek isteyen Rusların dikkatini
çekti. Bu devletler Ermenileri kullanarak Osmanlıya karışma, savaş zamanı ise
Ermenilere devlet sözü vererek isyanlara teşvik ederek çıkar elde etmeye
başladı. Ermeniler hınçak ve Taşnak Cemiyeti ile bağımsızlık hareketini onlarca
isyan ile devam ettirdi. Osmanlı savaşa girdiğinde ve seferberlik ilan edildiğinde
binlerce ermeni Rusların yanında savaştı. Geçici olarak Van’da bir devlet
kurdular. 27 Mayıs 1915te tehcir kanunu çıktı ve Ermeniler göç ettirildi.
Mondros ateşkesinden sonra ermeni sorunu başka bir boyuta ulaştı. Paris barış
konferansında Ermenilerin Anadolu’da bir ermeni devleti kurulması için
yaptıkları propaganda sonuç vermiş, Sevr anlaşmasıyla Türkiye’nin doğusunda bir
Ermenistan devleti kurulması ön görülmüştür. 1920 de saldırıya geçen Ermeniler
Kazım Karabekir tarafından durdurulmuştur. Ermeniler ile yapılan Gümrü barış
antlaşması, meclisi ilk antlaşmasıdır.
Mondros Ateşkesi
İngilizlerin tüm cephelerde saldırmasından sonra da İstanbul’a
yönelmesi, Osmanlıyı çözüm arayışına yöneltti. Esir Alınan Towsend adındaki bir
general aracılığıyla ateşkes yapmak için İngilizlerle iletişime geçildi.
İngilizler kabul etti. Mondros limanında Hüseyin Rauf (Orbay) tarafından
imzalanan antlaşma İngilizler isteklerinin çoğunun kabul edilmesiyle sonlandı.
Mondros mütarekesinde iki madde çok önemlidir. 7. Madde güvenliği tehdit eden
durumlarda stratejik noktaların işgal edilebileceğini, 24. Madde ise 6
ilde(Erzurum, Van, Harput, Diyarbakır, Bitlis) karışıklık çıkarsa işgal
edilebileceğini söyler.
Mütarekeden sonra boğazlar, Musul, İskenderun ve Anadolu’nun
bi r kısmı işgal edilmiştir.
Milli Mücadele
Mütarekenin ardından Enver, Talat, Cemal paşalar gibi
ittihat ve terakkinin liderleri Türkiye’den ayrılmıştır. Kalanlar ise yeni
parti kursalar da İngilizler tarafından baskılanmıştır. İstanbul’un
teslimiyetçi hareketi ile azınlıklar da cesaretlenmiş, bundan dolayı Anadolu’nun
pek çok yerinde Azınlıklara ve itilaf devletlerine karşı cemiyetler
kurulmuştur. Bunlardan bazıları
şöyledir; Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, İzmir Müdafaa-i Hukuk
Cemiyeti, Vilayata Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Osmaniye Cemiyeti, Trabzon
muhafaza-i hukuk-ı milliye cemiyeti, Adana müdafaa-i hukuk-ı Milliye Cemiyeti.
Bir grup milli cemiyetlerse milli mücadele aleyhine kurulmuştur. Bazıları
şunlardır; Wilson Prensipleri Cemiyet, Türkiye İngiliz muhipleri Cemiyeti,
Hürriyet ve itilaf Fırkası, İtilaf Fırkası Teali İslam cemiyeti.
İzmir’in işgali
İngilizler İzmir’i hem İtalyanlara hem de Yunanlara vaat
etmişti. Sonrasında Yunanlıların İzmir’i işgal etmesine izin verildi. İşgalden
önce Redd-i İlhak cemiyeti öncülüğünde Protesto mitingi düzenlendi. Yunan
karaya çıkarken Rumlar yunan askerin coşkuyla karşıladı. Yunan, konak meydanına
ilerlerken Hasan Tahsin ilk kurşunu sıkar ve orada şehit edilir. Sonra yunan ve
Rumlar yağmaya ve sivilleri öldürmeye başlar. İzmir’in işgali tüm Anadolu’da
büyük tepkiye yol açar. Yunan tehlikesini yakından hisseden batı ile birlikte
işgal tehlikesi olmayan Mardin, Nevşehir, Lüleburgaz, Diyarbakır gibi başka
bölgeler de tepkisini ortaya koyar. Türkiye tek yürek olmuştur ve her yerde
mitingler yapılmışsa da İstanbul’da yapılan toplantılara katılanların sayısın
yüz binleri bulmuştur. 19 Mayıs 1919’daki mitingde, O zamana kadar Wilson
prensiplerini ve Amerikan Mandasını savunan Halide Edip (Adıvar) Mitingde top
ve tüfeğimiz olmasa da inancımız var diyerek halkı milli mücadele için bir
araya getirmiştir. Ardından işgal altındaki İstanbul’dan Anadolu’ya geçip Atatürk’ün
karargâhında çalışmış, Asker tedavi etmiş ve Sakarya Savaşında Onbaşılık
yapmıştır. Türkün ateşle imtihanı adlı, savaşın en canlı tasvirlerini yapan bir
kitap yazdı. Katkılarında dolayı istiklal madalyası verildi. İzmir’den önce de Anadolu’nun
bazı kesimleri işgal edilmiş olsa da İzmir’in işgaline gösterilen tepki
gösterilmemiştir. Sebebi ise itilaf devletlerinin işgal amacı farklı iken
Yunanlar Anadolu’yu vatan yapmak için gelmiş ve derhal İzmir çevresindeki
illere de yayılmaya başlamasıdır. İzmir’in işgalinden sonra halk kurtuluşu
silahlı mücadelede görür.
Mustafa Kemal Paşa Anadolu’da
Mustafa Kemal, Selanik Askeri Rüştiyesini, Harbiye’yi ve
Kurmaylık eğitimini tamamladıktan sonra Yüzbaşı olarak Suriye’ye gitmiş, Vatan ve
hürriyet cemiyetini kurmuş, Selanik’e geçmiş ve ittihat ve terakki cemiyetine
katılmıştır. İttihat ve terakki cemiyeti parti haline geldiğinde cemiyetten
ayrılmıştır. 31 Mart isyanını bastıran hareket ordusuyla kurmay başkanı olarak İstanbul’a
gelmiştir. Bir süre sonra İtalya’ya karşı gönüllü savaşmış, Libya’da görev
almış ve Balkan savaşı başlayınca dönerek birkaç başka görevden sonra 19. Tümen
komutanlığına, Çanakkale’ye atanmıştır. Arı burnu ve Anafartalar’da gösterdiği
başarı ile kahramanlaşmış ardında 2. Ordu ile doğu cephesinde Ruslara karşı
savaşmış ve Halep’te de görev almıştır. Sonra Vahdettin ile Almanya’ya gitmiş,
geleceğin padişahı ile iyi ilişkiler kurmuştur. Sonra ise Adana’da yıldırım
orduları kumandanı iken Mondros sebebiyle ordusu dağıtılmış, Mustafa Kemal de İstanbul’a
dönmüştür. İngiliz donanmasını gördüğünde ünlü sözü olan geldikleri gibi
giderler demiştir. Mustafa Kemal, Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, İsmet
İnönü, Rauf Orbay, gibi askeri kökenli arkadaşlar Türklerin nasıl
kurtulabileceğini düşünmüşler, Anadolu’ya geçmek için fırsat kollamışlardır.
İngilizler samsun ve çevresindeki düzensizliğin önlenmesini istemiş, hükümet
Atatürk’ü geniş yetkilerle samsuna gönderirken Kazım Karabekir ve Ali Fuat
Cebesoy Anadolu’ya geçmiştir.
Amasya Genelgesi
Ø
Refet Bele, Ali Fuat Cebesoy, Mustafa Kemal Paşa
Ø
Milletin Bağımsızlığını millet
sağlayacaktır(Milli Egemenlik)
Ø
İstanbul hükümeti yok sayılmıştır.
Ø
Türk ihtilali başlamış, tam bağımsız bir heyet
toplama kararı alınmış, Sivas kongresi için her ilden 3 temsilci istenmiştir.
Erzurum Kongresi
Ø
Mustafa Kemal, Rauf Orbay, Kazım Karabekir
Ø
Atatürk askerlikten istifa etmiştir.
Ø
Kazım Karabekir Atatürk’ün emrinde olduğunu
belirtmiştir.
Ø
Kongrede vatan bütünlüğü, milliyetçilik, tam
bağımsızlık kararları alınmıştır.
Ø
Kuvayı milliye etkin, milli iradeyi etkin kılmak
esastır.
Ø
Anadolu’da geçici bir hükümet kurma kararı
alınmıştır.
Ø
Hristiyanlara siyasi ve sosyal hakların
verilmemesi kararlaştırılmıştır.
Bu arada batıdaki millette toplanıp yunan tehdidine karşı
mili mücadeleye katılmıştır.
Sivas Kongresi
Ø
Bütün Yurttan gelen delegeler
Ø
Manda yönetimleri kesin bir dille
reddedilmiştir.
Ø
Erzurum’da alınan kararlar tüm yurdu kapsayacak
şekilde genelleştirildi.
Ø
Bütün cemiyetler Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i
Hukuk cemiyetinde birleşti.
Ø
Heyet-i Temsiliye bütün yurdu temsil edecek
şekilde genişletildi.
Ø
Batıdaki Kuvayı milliye birlikleri birleşti,
başına Ali Fuat Paşa geçti.
Ø
Bütün kararlar Dünyaya Açıklandı. Damat Ferit
istifa etti.
Misak-ı Milli
Damat Ferit’in istifası ile yeni bir hükümet kurulmuş,
Atatürk tarafından bu hükümete bir takım isteklerde bulunulmuştur. Yeni hükümet
isteklerin bir kısmını kabul etmiş, İstanbul dışında yeni bir halk meclisinin
açılmasını onaylamamıştır. Atatürk ise Sivas’tan Ankara’ya gelmiş, yeni meclisi
kurmuştur. Atatürk istemesine rağmen meclis başkanı seçilememiştir. Meclis
Mustafa Kemal Tarafından hazırlanan misak-ı milliyi kabul etmiştir. Misak-ı
milli kararları şöyledir;
Ø
Mondros mütarekesince Türk ve İslam çoğunluğu
bulunan bölgelerin yurt olarak kalması kararınca bu sınırlar savunulacaktır
Ø
Kars Ardahan Batum için oylama istenirse
yapılacaktır.
Ø
İstanbul ve Marmara denizi güvenliği sağlanacak,
Dünya ticaret, Ülkelerle alınacak kararlarla yürütülecektir.
Ø
Azınlık hakları, komşu ülkelerdeki Müslüman
halklarına eş olacak
Ø
Milli ve iktisadi gelişim engellenmeyecek,
borçları ödeme şekli buna uygun olacak.
Misakı milinin ve Balıkesir’de Fransız cephaneliğine yapılan
baskın sebebiyle İngiliz baskısı arttı. Bir iki paşa ve hükümet istifa etti.
İngilizler barış konferansında elindeki kozu arttırmak için İstanbul’u işgal
etti. İngilizler işgalin geçici olduğunu bildirdi. İşgal üzerine İsmet İnönü,
Fevzi Çakmak Anadolu’ya geçti.
TBMM’nin açılması
İstanbul’un işgali ile Ankara’da seçimle olağan üstü
yetkilere sahip bir meclis açılma kararı alınmış, İstanbul ile bağlantı
kesilmiş, asayişi bozanlara karşı cevap verileceği ilan edilmişti. Meclis
açıkmış ve Mustafa Kemal başkan seçilmiş, egemenlik kayıtsız şartsız
milletindir ilkesince yönetim ele alınmıştır. Mustafa Kemal mücadeleden sonra
yönetimde kendi grubu için Anadolu’ya sonradan geçen Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü’yü
seçmiştir.
Sevr Barış Antlaşması
Osmanlı tarafından imzalanan antlaşma hiçbir zaman TBMM
tarafından kabul edilmemiştir. Sevr antlaşmasının bazı maddeleri şunlardır;
Ø
Osmanlı askerleri sınırlı tutulacak.
Ø
Anadolu’da küçük bir bölge ve İstanbul Osmanlı
Devletine kalacak.
Ø
Boğazlar uluslararası komisyon tarafından
yönetilecek.
Ø
Donanma sınırlı olacak, askeri uçak
bulunmayacak.
Ø
İzmir Türk egemenliğine bırakılacak, Osmanlının
egemenlik hakları Yunanistan’a bırakılacak, 5 yıl sonra seçim yapılacak.
İç İsyanlar
Anadolu’da İstanbullun desteği ile Ankara’ya ve milli
mücadeleye karşı isyanlar çıkmış, İstanbul bazı milli mücadele liderlerini idam
cezasına çarptırmıştır. Konya’daki delibaş Mehmet çevresindeki isyan Ankara’yı
çok uğraştırmış, Kuvayı milliye ordusu isyanı bastırmıştır. Delibaş ise İstanbul’a
kaçmıştır. Doğuda İngilizler kışkırtması ile Kürt milliyetçisi isyanlar da
çıkmıştır. Trabzon ve çevresinde Rumlar bir devlet kurmak için isyan etmiştir.
Tüm isyanlar Kuvayı milliye birliklerince bastırılmıştır.
Teşkilatı Esasiye Kanunu
Ø
Meclisteki yaygın fikir düşmanı yenip padişahın
egemenliğini sağlamaktı. Mustafa Kemal öyle düşünmese de düşüncelerini henüz
açıkça belirtmiyordu. Bu yüzden yazılı kararlara kanuni esasi değil teşkilatı
esasi dendi. Bu kanunu bazı maddeleri şöyledir;
Ø
Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir.
Ø
Yürütme ve yasama gücü Büyük Millet meclisine
aittir.
Ø
Türkiye devleti, BMM tarafından idare olunur ve
hükümeti BMM hükûmetidir.
Ø
BMM seçimleri iki yılda bir yapılır.
Askeri Gelişmeler
1- Kuvayı milliye dönemi
Mondros ateşkesinden sonra ilk kurşun Dörtyol’da, Hoca Ömer
oğlu Mehmet tarafından Fransız’a atılmıştır. Batıda yunana karşı yapılan
mücadelede Çerkez Ethem, Demirci Mehmet efe ve Yörük Al Efe ünlenmiştir.
Batıdaki Kuvayı milliye birlikleri Yunanlıları hazmedemeyen İtalyanların işgal
ettikleri yerleri karargâh olarak kullanmıştır. İtalyanlar pek çok açıdan Türklerle
iş birliği yapmıştır. Trakya’da da silahlı birlikler kurulmuş, direnişi Cafer
Tayyar Paşa yürütmüştür.
Güneyde Fransızlara karşı destansı bir mücadele verilmiştir.
Bu bölgeye Mustafa Kemal tarafından komutanlar atanmıştır. Atatürk Batıdaki Kuvayı
milliye birliklerini Batı Anadolu Kuvayı millîye Kumandanlığı adı altında
toplamış, Ali Fuat Paşayı kumandan tayin etmiştir. Bu birlikler düzenli ordu
kuruluncaya dek zaman kazandıracaktır.
Düzenli orduya geçişte bazı Kuvayı millîye birlikleri sorun
çıkarmış, hatta Çerkez Ethem saf değiştirerek Yunana sığınmıştır.
2- Doğu Cephesi
Ermeniler devlet kurmak istemiş ve taarruza başlamıştır.
Kazım Karabekir ordusu ile karşı taarruza geçmiş, Ermenileri sınır dışı etmişi.
Ermeniler barış istemiş, TBMM’nin imzaladığı ilk antlaşma olan Gümrü antlaşması
imzalanmıştır. Türkiye Ermenistan sınırı tespit edilmiştir.
3- Güney Cephesi
Antep, Maraş ve Urfa’nın İngilizlerin elinden Fransızların
eline geçmesi, Fransızların şiddeti ve Ermenilerle iş birliği yapması, halkı
isyana sürüklemiştir. Zor durumda kalan Fransızlar İngilizlerden yardım
istemiş, İngilizler Heyeti Temsiliye ye müracaat etmiştir. Atatürk Fransızların
işgal ettikleri yerleri boşaltmasını istemiş ve halkı isyana teşvik etmiştir.
Şehir savaşları sonucu Fransızlar bölgeyi terk etmiştir. Fransızlarla Ankara
Antlaşması imzalanana dek savaşılmıştır. Ardından Ankara itilaf nağmesi gereği
Türk askeri Adana’ya girmiştir.
4- Batı Cephesi
a) İnönü
Muharebeleri
Kuvayı milliyetin başarısız Gediz taarruzu sonrası Yunan Trakya
ve Bursa civarını işgal etmişti. Bursa’dan harekete geçen yunan ordusu İnönü’de
Düzenli Türk ordusuyla karşılaştı. Tarihe 1. İnönü Zaferi olarak geçen savaşta
Yunanlar Bursa’ya geri çekilmiştir.
Bu zafer TBMM’nin Londra konferansına davet edilmesini
sağlamıştır. Sovyetlerin kuşkuları giderilerek Moskova Antlaşması
imzalanmıştır.
Bu esnada tekrar Saldıran Yunanı TBMM muhafız taburunun da
desteğini alan Türk ordusunu yenememiş, Bursa’ya geri sürülmüştür. Atatürk
İsmet Paşaya telgrafta “Yalnız düşman değil, milletin makûs talihini de
yenilmiştir.” demiştir.
b) Kütahya
Eskişehir Muharebeleri
Yunanlılar takviyelerle ordusunu güçlendirmiş ardından taarruza
geçmiştir. Taarruz karşısında Türk birlikleri Sakarya’nın doğusuna çekilmiştir.
Bu yenilgi mecliste çalkantılara yol açmıştır. Gizli bir toplantı ile meclisin Kayseri’ye
taşınması tartışıldı. Mustafa Kemal 3 aylık süre ile Başkomutanlık
yetkileriyle donatılmış, orduyu Sakarya nehrinin doğusuna düzenli bir şekilde
yerleştirmiştir.
c) Sakarya
Meydan Muharebesi
Başkomutanlık ile meclisin yetkilerini üzerinde toplayan
Mustafa Kemal Tekâlifi milliye emirlerini yayınladı.
Ø
Her ilçeye bir tekâlifi milliye komisyonu
kuruldu.
Ø
Ordunun ihtiyaçlarını karşılamak ve daha sonra
geri ödenmek şartıyla halkın malının bir kısman el kondu.
Ø
Demirciler tespit edildi. Kılıç ve mızrak
yaptırıldı.
Ordu halkın desteği ile güçlendirildi. Mustafa Kemal ve
Fevzi Çakmak cepheye gitti. Birkaç gün sonra Yunan Ankara’yı almak için harekete
geçti. Mustafa Kemal ünlü sözü “Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O
satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça
terk edilemez. “ Yunan taarruzu zayıfladıktan sonra Türk ordusu taarruza geçti
ve Yunan eski yerine döndü. Bu zaferle Yunan ordusunun taarruz gücü kırılmış
oldu. Zaferden sonra Kafkas cumhuriyetleri Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan
ile yapılan Kars anlaşması ve Fransa ile imzalanan Ankara itilaf namesi Bu
zaferin sonuçlarındandır. Bu zafer ile Mustafa Kemal’e Gazi ve mareşal rütbesi
verilmiştir.
d) Büyük taarruz
Sakarya meydan muharebesinin ardından Türk ordusunun Yunanı
takip edecek gücü yoktu. Seferberlik ilan edildi ve Güneydeki birlikler Batıya
kaydırıldı. TBMM Mustafa Kemal’in yetkilerini uzattı. Toparlanan ordu sürekli taarruza
başladı ve Yunan ordusu geri çekilmeye başladı. Bu sırada İngilizler
Yunanlıların ateşkes önerisini Fransa ve İtalya’ya iletti. Atatürk yunan
ordusunun tamamen yok edildiğini, ateşkesin kabulü için Trakya’nın ateşkesten
sonra 1914 sınırlarına dek boşaltılmasını ve Yunan ordusunun verdiği zararı
ödemeyi kabul etmesini şart koştu. 7 Eylülde Yunan, İtilaf devletlerine
aracılığıyla yeni bir ateşkes teklifinde bulundu. Yazışmalar sürerken 9 Eylülde
Türk ordusu İzmir’e girdi. Bir hafta sonra ordu Çanakkale’ye yürürken
İngilizler karaya asker çıkarmaya başladı. Ancak Fransa ve İtalya’nın Türklerle
yeni bir savaşa girmeyeceğin açıklamasının ardından İngilizler 15 günde yunan
ordusunu yok eden Türklerle savaşmadan geri çekildi. 30 Ağustosta başlayan taarruz
böylece sona erdi.
e) Mudanya
Antlaşması
Yunanlılara karşı kazanılan zaferin ardından Mudanya’da
İngilizlerle masaya oturuldu. İngilizler öncesinde Yunan lehine kararlar almak istese
de Türk ordusuna taarruza hazırlık emri verilmesiyle iki taraf anlaşamadı.
Görüşmeler çok sert geçmekteydi. Daha sonra Fransa ve İtalya’dan da delege
İngilizlere katılmak için Mudanya’ya geldi ve Türkiye’den Fevzi, İsmet ve Refet
Paşaların da katılımıyla Mudanya’da anlaşmaya varıldı. Yunan Trakya’yı terk
etti. Mondros ile Osmanlı tarihe karışırken Mudanya ile yeni bir Türk devleti
doğdu. Trakya savaşsız kurtulmuştu.
Kaynak
Türk inkılap
Tarihi (Prof. Dr. Mevlüt Çelebi ) 37-127 sayfaları arası
Ege
Üniversitesi Elektronik Mühendisliği 1. Sınıf 1. Dönem Türk İnkılap Tarihi
dersi 1 Finali için koruorman.blogspot.com.tr tarafından
hazırlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder